Ürdün'ün güneşli çölünde gizlenmiş kadim bir hazine olan Petra, sadece tarih severlerin değil, aynı zamanda doğa tutkunlarının da ilgisini çekmektedir. Bu antik şehir, M.S. 5. yüzyıldan itibaren unutulmuş bir kayalığın derinliklerinde yer alır ve zamanla tekrar keşfedilene kadar birçok efsane ve hikaye ile çevrelenmiştir. Hüzünlü, kayalarla kaplı vadileri ve harika mimarisi ile Petra, ziyaretçilerine çarpıcı bir doğa manzarası sunarken; aynı zamanda tarihin derinliklerine bir yolculuk vaat eder. Mavinin ve kırmızının çeşitli tonları arasındaki doğal geçişler, bu muazzam şehrin her köşesinde karşımıza çıkar. Petra'yı keşfetmek, yürüyüş yapmanın ötesinde, tarihin tozlarını silkeleyip yüzyıllar öncesine yolculuk etmek gibidir.
Petra'ya ulaşmak oldukça kolaydır. Amman'dan başlayarak, Petra'ya en hızlı ulaşım yöntemi havayoludur. Queen Alia Uluslararası Havaalanı'na indikten sonra, buradan özel araçlar veya otobüsler ile Petra'ya gidilebilir. Yaklaşık 3 saatlik bir yolculukla, Petra'nın kapılarına ulaşabilirsiniz. Alternatif olarak, Amman'dan gündüz otobüsleri ile de seyahat edebilirsiniz. Bu otobüsler genellikle sabah saatlerinde hareket etmektedir ve fiyat olarak oldukça uygundur. Eğer doğayı daha iyi deneyimlemek isterseniz, çevredeki Wadi Rum bölgesine geçerek oradan da Petra'ya yürüyüş yapabilirsiniz. Bu güzel yolculuk, unutulmaz manzaralara ve doğanın tadını çıkarmaya olanak tanır. Özellikle yaz aylarında gidecekseniz, erken saatlerde yola çıkmanız önerilir.
Petra, sadece bir antik şehir olmanın ötesinde, birçok farklı turistik mekana ev sahipliği yapmaktadır.
Petra'da hem yerel hem de uluslararası mutfaklardan lezzetler sunan birçok mekan bulunmaktadır.